RECEP 12 (30 MART) - HAKİKİ KİŞİSEL GELİŞİM SİTESİ

İçeriğe git

Ana menü:

RECEP 12 (30 MART)

ÖZEL KUR-2

MEAL”

MÂİDE-105. “Ey iman edenler!

Siz kendinize bakın; (kendinizi, bulunduğunuz yolda nasıl yürüdüğünüzü kontrol edin)!

Eğer siz üzerinde bulunduğunuz yolda gerçekten dosdoğru gidiyor ve o yolun hakkını veriyorsanız,

sapıp gidenlerin sapması size zarar vermez.

Neticede Allah’a döneceksiniz hepiniz ve O, yapıp etmekte olduklarınızı size tek tek bildirip bunlardan dolayı size hesaba çekecektir.”

----------------------------------------------

HADİS”

Müminin her hali hayırlıdır.

Musibet geldiği zaman sabreder; onun için hayırlıdır.

Nimet isabet ettiği zaman şükreder; onun için yine hayırlıdır.”

(Müslim, Zühd, 64)

----------------------------------------------

TEFEKKÜR PENCERESİ”

*Mucizeye inanmayan, Allah’ı ve O’nun kudretini de takdir edememiş demektir.

*“Mucize ile Ay parçalanmaz.” diyen, “Allah Ay’ı parçalayamaz.” demektedir.

*“Ölüler dirilmez.”diyen, Allah’ın bu işi yapamayacağını iddia etmektedir.

*Keramet, velide zuhur eden bir harikulâdedir ki, dolayısıyla peygamberin mucizelerini ve onun peygamberliğini teyit eder.

*Keramet, peygamberlik iddia etmeyen hak dostlarının eliyle ortaya konan ilâhî bir armağandır ve bunu da ancak insanı anlayanlar anlayabilirler.

*Velilik, Allah’ı sevme ve Allah tarafından sevilme makamıdır.

*Allah, kendi kapısının bu sadık bendelerini, akla-hayale gelmedik lütuf ve ihsanlarla serfiraz kılıp, halk içinde belli edeceği gibi, sadefi içinde inciler misillü, son durağa kadar hem kendilerinden, hem de başkalarından saklayabilir de...

*Normal insanların his, idrak ve anlayışlarının çok üstünde mevhibelere açık bu yüksek kametler, bir bakıma peygamberlik hakikatinin gölgesini temsil ederler. Aradaki mesafe de buna göredir.

*Veli, sahib-i hikmet demektir. Hikmet felsefeden ne kadar yüksekse, veli de feylesoftan o kadar büyüktür; hatta, kıyas edilmeyecek kadar...

----------------------------------------------

NURDAN YANSIYANLAR”

Gafillerin dünyasının hakikatini tasvir eden levhadır.

Beni dünyaya çağırma / Ona geldim fenâ gördüm.
Gaflet daima perde oldu / Ve Hak nurunu nihan gördüm.
Bütün eşya ve varlıkları / Birer fâni muzır gördüm.
Vücut desen, onu giydim / Ah, ademdi çok belâ gördüm.
Hayat desen onu tattım / Azap içinde azap gördüm.
Akıl azabın ta kendisi oldu / Bekâyı bir belâ gördüm.
Ömür tamamen heva oldu / Kemâli hep heba gördüm.
Ameli riyanın ta kendisi / Emeli tamamen elem gördüm.
Kavuşmak ayrılık oldu / Devâyı hastalık gördüm.
Bu nurlar karanlık oldu / Bu ahbabı yetim gördüm.
Bu sesler ölümün habercisi oldu / Bu canlıları ölmüş gördüm.
İlim evhama döndü / Hikmette bin illet gördüm.
Lezzet ayn-ı elem oldu / Varlıkta bin yokluk gördüm.
Sevgili desen onu buldum / Ah, ayrılıkta çok elem gördüm.


Hidayet ve huzur yolunda olanların dünyalarının hakikatine işaret eden levhadır.

Daimî gaflet yok oldu / Ve Hak nurunu ayan gördüm.
Varlık Zât’ının delili oldu / Hayat, Hakk’ın aynasıdır, gör.
Akıl, hazinelere anahtar oldu / Fenâ, bekâ kapısıdır, gör.
Kemâlin parıltısı söndü / Fakat bir cemâl güneşi var, gör.
Ayrılık, kavuşma oldu / Elem ayn-ı lezzettir, gör.
Ömür bütün amel oldu / Ebed ayn-ı ömürdür, gör.
Karanlıklar ışığa kılıf oldu / Bu ölümde hak hayat var, gör.
Bütün eşya dost oldu / Bütün sesler zikirdir, gör.
Bütün zerreler, varlıklar / Zikir ve tesbih eder, gör.
Fakrı gınâ hazinesi buldum / Aczde tam kuvvet var, gör.
Eğer Allah’ı buldunsa / Bütün eşya senindir, gör.
Eğer Mâlik-i Mülk’e kul isen / O’nun mülkü senindir, gör.
Eğer bencil ve kendi nefsine mâliksen / Sayısız belâdır, gör.
Sonsuz bir azaptır, tat / Hesapsızca, gayet ağırdır, gör.
Eğer Hüdâ’yı tanıyan hakiki bir kul isen / Hudutsuz bir safâdır, gör.
Hesapsız bir sevap var, tat / Nihayetsiz saadet gör.

----------------------------------------------

DUA İKLİMİ”

Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla…

Kendini zikredenleri unutmayan ve yakarışlarla dergâhının kapısının tokmağına ısrarla dokunan kullarına haybet yaşatmayan Allah’a her türlü hamd ü sena ile hamd olsun.

Hamd olsun, tevekkül sahibi kullarının bütün ihtiyaçlarını karşılayan Mevlâya.

Hamd ü senalar olsun, tevekkülde zirveleşip sika mertebesine ulaşan kullarına başka kapılar aratmayan Rabb-i Ecell ü A’lâ’ya.

Hamd olsun, ihsana ihsan, sabra necat, seyyiâta da afv ve ğufran ile mukabelede bulunan Ulular Ulusu’na.

Hamd olsun, zararlarımızı telafi eden, gam ve hüznümüzü gideren ve belaları üzerimizden defeden Yüce Mevlâmız’a.

Büyük Allah’tır. Bütün hamd ü senalar O’na mahsus ve O’nun hakkıdır. Gerçek güç ve kuvvet de Yüceler Yücesi Allah’a aittir.

İşte sadece şanı yüce O Allah’a inandım ben.

Ne kadar put ve tâğut varsa hepsini inkâr ettim. Ve kopmayan ipe (Kur’ân’a) sarıldım.

Allah her şeyi işitir, bilir. “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Resûlullah” kalesine sığındım.

Varlığımı Rabbim Allah’a emanet ettim. Uzuvlarıma gelebilecek zararlardan Vâhid ü Kahhâr Allah’a sığındım.

Kem gözle bakanlara bin(ler) “Lâ havle velâ kuvvete illâ billahilaliyyilazîm” ile mukabelede bulundum.

Rabbime çokça sığındım ve her dem ta’zim ile anmaya çalışarak O’na tevekkül ettim.

Umduklarımıza erdirecek, endişe ettiklerimizden koruyacak güç ve kuvvet sadece Allah’a aittir.

Rabbimiz… Kerîm, şerîf isimlerin, celîl ve latîf sıfatların hürmetine Efendimiz Hazreti Muhammed’e, âl ve ashâbına, Muhammed’in (aleyhissalâtü vesselâm) sayısız hasenâtı adedince salât etmeni diliyoruz.

----------------------------------------------

GÜNÜN ZİKRİ:  " EL - CELİL "

TESBİH ADEDİ: 73

TESBİH NİYETİ: ZALİM VE ZORBAYI ZELİL ETMEK…

 
İçeriğe dön | Ana menüye dön