Ana menü:
BİR AYET:
Nisa/ 58.
“Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor...”
BİR HADİS:
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şu sözünü rivayet etmiştir:
"Sana emanet bırakanın emânetini geri ver. Sana ihânet edene ihânet etme."
EMİN İNSAN
Peygamberlere ait sıfatlardan biri de, emanet sıfatıdır. Bu kelime Arapça olup, îman ile aynı kökten gelir.
“Mü’min” inanan ve emniyet telkin eden insan demektir.
Peygamberler, mü’min olarak zirve insan oldukları gibi, emin olma, emniyet telkin etmede de en baştadırlar.
Kur’ân-ı Kerîm, onların bu sıfatlarına birçok âyette işaret eder.
Şimdi bunlardan birkaçını arz edelim:
“Nuh kavmi de peygamberlerini yalancılıkla itham etti. Hani kardeşleri Nuh, onlara şöyle demişti: (Allah’a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin” (Şuarâ, 26/105-108).
“Âd kavmi de peygamberlerini yalancılıkla itham etti. Hani kardeşleri Hûd onlara şöyle demişti: (Allah’a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? Bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.” (Şuarâ, 26/123-125).
“Semûd (kavmi) de peygamberlerini yalancılıkla itham etti. Hani kardeşleri Salih, onlara şöyle demişti: (Allah’a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? Bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim” (Şuarâ, 26/141-143).
“Lût kavmi de, peygamberlerini yalancılıkla itham etti. Hani kardeşleri Lût, onlara şöyle demişti: (Allah’a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? Bilin ki ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim” (Şuarâ, 26/160-162).
Peygamberlerin ve Peygamberimiz’in en önemli sıfatı, emanet olduğu gibi, Cibrîl-i Emîn’in de en önemli vasfı yine emanettir.
Kur’ân O’nu bize şöyle anlatır:
“O, kendisine uyulan, emîn bir elçidir.” (Tekvir, 81/21).
Evet, Cibrîl, Allah (cc)’a itaatkâr ve O’nun nezdinde ihraz ettiği vazife itibariyle de güvenilir bir elçidir.
İşte, Kur’ân da bize bu güvenilirler kaynağından gelmiştir.
Kur’ân, Allah’ın emin dediği Cibrîl vasıtasıyla gelmiştir.
Ve yine bu Kur’ân, O Emin Peygamber’e ve O’nun emniyeti ihraz etmeye namzet kudsiler topluluğu ümmetine indirilmiştir.
Kur’ân-ı Kerîm’den herkes derecesine göre mutlaka istifade etmiştir. Cibrîl de bu istifade edenler arasındadır.
Bir gün kendisi Allah Resûlü’ne şöyle demiştir:
“Allah (cc) Kur’ân’ında benim için “Emîn” ifadesini kullanıncaya kadar akibetimden endişe içindeydim. Bu ifadeyi duyduktan sonra iliklerime kadar emniyetle doldum...”
İSMİ AZAMI EMANET
Büyük velilerden Zünnun-u Basriye biri:
“Bana ismi azamı emanet edip de öğretsen.” der dururmuş.
Zünnun bunun ısrarına dayanamayarak bu adama, mendil içinde sarılı bir şey verir ve:
“Üç güne kadar sende kalsın emanet olarak, sonra senden alırım der.
Adam mendili alıp eve götürür ve evde merak edip dayanamayarak mendili açınca mendilden bir fare çıkar ve fare kaçar.
Hemen hazrete gider ve sitemde bulunur.
Zünnun da adama:
Ben seni imtihan etmiştim ki kaybettin.
Sen bir fare emanetini elinde tutamıyorsun, nasıl olur da ismi azamı sana emanet ederim!
İNSAN, MİSAFİR VE EMANETÇİDİR
Abdullah Bin Mesud’dan:
-Sizler, ancak misafirsiniz. Malınız da emanettir.
Misafir durmaz gider, emanetler de sahibine geri verilir.